Bilirsiniz, her mesleğin birbirlerine benzer ve farklı yönleri vardır.

Her mesleğin de avantajları ve avantajlı olmayan yönleri vardır.

Bu yazımızda, turizm rehberliği mesleğinin avantajlı yönlerini diğer mesleklere kıyasla ele alacağız.

Bu konuya birkaç farklı perspektiften bakmak istedik.

Mesai ve çalışma saatleri yönünden bakalım;

Türkiye ortalamasını ve genel çalışan profilini ele aldığımızda aklımıza gelen ilk şey sabah 8 akşam 5 mesai sistemi. Her gün sabah kalkıp işe gidip akşam dönmek üzerinden devam eden bir sistem.

Genelde bu tarz işler Türkiye ortalamasında cazip işlerdir. Hele ki ailelerin, “Oğlum, Kızım, düzenli sigortalı bir işin olsun, yerin belli olsun sabah git akşam gel” dediği bir yerde böyle düzenli mesaili işlerin çoğunlukta olması çok normal.

Ama gelin görün ki, işin aslında beyaz yakalardan devlet memurlarına kadar birçok insan, sürekli aynı mekânda, aynı zaman aralıklarında, aynı kişilerle sessiz günler geçirmekten, kimisi aşırı rahatlığın verdiği boşluktan, kimi de aşırı çalışmanın verdiği yoğunluktan sıkılmışlar ve artık “farklı bir şeyler yapmak” gerektiğinin farkındalar.

İşte Turizm Rehberliği burada sizlere bir kapı açıyor ve bu standart sistemin dışına çıkıp ufkunuzu daha da geliştirebileceğiniz bir meslek tarzı sunuyor.
“Nasıl rehber olunur” bölümünden de görebileceğiniz üzere aslında hemen hemen hangi mesleği yapıyor olursanız olun, rehber olmanın kapıları sizin için halen açık ve bu yol çok da uzun bir yol değil.

Rehber olunca ya acentalarla çalışırsınız, ya da freelance çalışırsınız. Ortalama bir rehberin günlük rutin mesaisi yoktur. Şu saat aralığında çalışacak diye bir şart da yoktur. Sabahtan öğlene kadar bir tur da yapabilir, gün boyu bir tur da yapabilir.

Her turu kabul etmek zorunda değildir. Çalışmak istemediği gün çalışmama gibi bir avantajı vardır. Yıllık izin diye bir kısıtlamaya maruz kalmaz. Kendi kendine izin yapar, kendi kendine mesai yapar. Yani klasik tabirle “Kendi işinin patronudur.”

Tur yapmazsa o gün para kazanmaz ama zaten ayda birkaç sefer tura çıksa bile ortalama bir vatandaşın gelirini elde eder. Daha uzun detayları, site içeriğimizde yayınlayacağımız video serilerinde bulabilirsiniz.

Maaş perspektifinden bakalım;

Turist rehberleri, eğer bir acentede maaşlı olarak çalışmıyorsa, günlük tur yapma sistemi üzerinden çalışıyorlarsa, günlük tur için asgari ücretleri bellidir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından rehber taban ücretleri 2023 yılı için hizmet gruplarına göre aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

A- Günlük Tur 1944 TL
B- Transfer 974 TL
C- Gece Turu 974 TL
D- Paket Tur 2343 TL
E- Aylık Ücret 19.433 TL

Asgari ücretle, memur maaşıyla ya da beyaz yaka maaşıyla bu “günlük” ücretleri karşılaştırın ve aylık yapacağınız birkaç turla bile bu maaşlara erişebileceğinizi görmüş olun. Bir de unutmayın, bunlar “taban” ücretler.

Eğer iyi bir rehberseniz, tavsiye edilen bir rehberseniz, turlarınız daha eğlenceli ve sürükleyici ise, turistleriniz sizden memnun ayrılıyorsa, işte o zaman taban ücretinizi kendiniz belirlemeye başlayabilirsiniz.

Bilgi ve entelektüel birikim perspektifinden bakalım;

Rehberlik, yani kılavuzluk. Gezdirilen mekânları, zaman ve bilgi penceresinden sanatlı bir şekilde süzerek anlatabilme mesleği.

Ve bunu yaparken tarihi dokudan modern hayata kadar birçok farklılıkları bir araya getirebilme işi.

Ülkenizin veya dünyanın muhtelif yerlerinden onlarca farklı insana hitap etmenizi, hatiplik yapmanızı sağlayan bir çalışma.

Turlarınızda her türlü meslekten, her türlü eğitim düzeyinden insan var ve siz hepsine hitap edebilecek vasatta bir şeyler anlatabilecek bir seviyede olacaksınız. Bu birikimi hayatınızın her alanında kullanabilirsiniz.

Turları yaptığınız her mekânı artık birçok farklı yönden incelemeye başlayacaksınız. Bunu mesleki bir zorunluluk değil, anlatabilme ihtiyacınızı hissederek gönülden yapmış olacaksınız.
Bir mekânın tarihinden bahsederken o tarihi yapının yapıldığı döneme, o dönemin tarihi olaylarına hâkim olacaksınız ve artık sizin için bu bilgiler bir süre sonra hayatın içerisinden bir bilgi gibi olacak.

Yani gezdiğiniz, gezdirdiğiniz mekânlar ve onların mazisi hakkında bir tarih öğretmeni gibi konuya hâkim olacaksınız, fakat öğretmek ve sınav yapmak amacıyla değil, anlatmak ve yaşatmak amacıyla beyan ettiğiniz için bu konuları çok daha fazla içselleştireceksiniz.

Mimari yapılara, yapı sistemlerine hâkim olacaksınız. Karşılaştırmalar yapabilecek, dünyadaki diğer yapıları görmüş olacaksınız.

Kapadokya’yı, Pamukkale travertenlerini anlatırken coğrafyaya, kâinattaki yaradılış süreçlerine hâkim olacaksınız.

Velhasıl, aslında salt bir rehber olmaktan ziyade, size çok şeyler katacak bir mesleğe sahip olacaksınız.

Sosyal yaşam perspektifinden bakalım;

Her gün farklı farklı insanlara ülkenizi gezdirdiğinizi düşünün.

Mesela bir gün bir İspanyol gruba Beyazıt’ı gezdiriyorsunuz, bir başka gün Malezyalı iki turiste Bursa’yı gezdiriyorsunuz, Ulu Cami’yi anlatıyorsunuz. Başka bir gün Amerikalı bir çifte Süleymaniye’de başlayıp Ayasofya’da biten bir tur yapıyorsunuz. İç Anadolu’da Kapadokya’nın güzelliklerini anlatıyorsunuz. Ülkenize ilk defa gelmiş, Türkiye’yi, Türk kültürünü hiç bilmeyen insanlarla kültürel etkileşim kuruyor olacaksınız.

Yani hem geziyorsunuz, hem ülkenizi anlatıyorsunuz, hem tarihinizden ve dini değerlerinizden bahsediyorsunuz, hem de bu iş sizin mesleğiniz.

Yani aslında gezmeyi seviyorsanız, anlatmayı seviyorsanız, tarihinizi seviyorsanız, işte turizm rehberliği sizin için hepsini birden meslek olarak yapabileceğiniz bir fırsat.

Bu meslekte neyi temsil ediyor olacaksınız?

Siz, eğer yabancılara rehberlik yapacak olursanız, ülkenizi, kültürünüzü, inancınızı sadece medyadan tanıyan insanlarla muhatap olacaksınız. Hayatlarında bir Müslüman ile sadece sosyal medyadan, ekranın dijital yüzünden anlatılanlar kadar haberdar olan insanlara, bir Müslüman kimliğiyle ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliğiyle muhatap olup onlarla bir gün belki birkaç gün geçireceksiniz.

Burası, kültürünüzü, değerlerinizi, kendinizi, tarihinizi, mazinizi, ufkunuzu ve vizyonunuzu anlatabilmek için bir fırsat.

Bu fırsatı hemen hemen hiçbir meslekte bulamazsınız. Dış ticaret işi de yapsanız, bir şirkette satış temsilcisi de olsanız, müşterinizle aranızda çoğunlukla sadece ticari bağlar oluşur.

Fakat turizm rehberliği farklı. Müşteriniz aslında sizin yol arkadaşınız, gezi arkadaşınız, yemek arkadaşınız. Hele ki uzun turlar yapıyorsanız günlerce birlikte geçireceğiniz insanlar. Burada artık aranızda sadece rehber ve müşteri ilişkisi değil, daha ötesinde bağlar kuracaksınız. Bu sosyal ve kültürel bağları daha da geliştirmek ise sizin elinizde.

İşte burada temsiliyet çok önemli rol oynuyor. Siz, muhatabınıza aslında sadece kendi şahsınızı değil, yukarıda bahsettiğim tüm değerleri yansıtabilen bir kişi olacaksınız. Yani oradaki tüm özellikler sizin şahsınızda toplanacak ve siz bir anlatıcı olarak, maddeden, taştan, betondan ibaret olan her şeyi manaya dönüştüreceksiniz.

Bu meslek bana ne katacak?

Anlatmak istediği şeyi güzel ifade etmek son derece önemlidir. Çünkü yaratılışları gereği sosyal hayatı başkalarıyla paylaşmak durumunda olan insanlar birbiriyle iletişim kurmak zorundadır.

Hatta insan kelimesinin etimolojisini inceleyen Ragıp El Isfahani, insan kelimesinin e-n-s kökünden yani ünsiyet kurmak, iletişim ve bağ kurmak kökünden geldiğini söylemiştir.

Şimdi bu cihetle baktığımızda, başta kendi çevremizle, akrabalarımızla, komşularımızla iletişim kurmak, insan olmanın gerektirdiği bir fıtri özelliğimiz.

Bu yakınımızdakiler kadar dünyayla da iletişim kurmak ve bunu en güzel üslupla sürdürebilmek de mühim bir şeydir.

İşte bu iletişim sürecinde kullanılan dil ne kadar güzel, açık ise karşı taraftan anlaşılması da o kadar kolay olur. Rahman Suresi’nin başında Kur’an’ın taliminden sonra “insan beyanın öğretilmesi” nin vurgulanması bu önemin altını çizmektedir.

Rehberlik demek aslında sadece bilmek demek değildir. Konu bilmeye gelirse en iyi bilen internettir. Fakat oradan salt bir şekilde okumak hiçbir zaman istenilen duyguyu yaşatmaz. O zaman herkes internetten okurdu.

İşte tam bu noktada Hatiplik devreye girer. Yani hitap etme sanatı. Aynı mekânı iki farklı kişiden dinlersiniz, birisi salt bilgi aktarır, diğeri ruhunu katar, enerji verir, hissiyat verir. Bunlar Yapay Zeka da olmayan şeylerdir, insanın özünde olan şeylerdir. Yoksa insanlığın salt aklından ibaret şeyler değildir.

Turizm rehberliği, asrımızın en önemli sanatlarından biri olan, hitap edebilme, anlatabilme, topluluk önünde konuşabilme sanatını size kazandırır.

Aslında her turist rehberi, sonunda sınav yapmayan bir öğretmendir.